Her öðrenci evinde muhakkak 'nöbetçi sistemi' uygulanýr ve günün nöbetçisi, resmi köle statüsünde kullanýlýr. Yemek sýrasýnda en az elli kere mutfaða gönderilir.
· Evdekilerin temel gýda maddeleri yumurta ve patatestir. Bu ikisinin birleþiminden 12 çeþit yemek yapýlabilir. Çay yemekten sonra deðil, yemekle birlikte içilir.
· Her gece kesinlikle saçma sapan bir tartýþma konusu açýlýr. (Düþünmüyorum o halde yok muyum yani? Dünya döndüðü için mi güzel? Attan inip eþþeðe binilir mi?)
· Her evin muhakkak suyu, çayý deviren bir sakarý vardýr. Ha bi de iþlerden kaytaran tembeli bulunmaktadýr.
· Yemek yapmaya karar verilir ve yemek yapmaya baþlandýðýnda eksikler ortaya çýkar, zamanla yarýþarak yemek tamamlanýr.
· Kesinlikle ama kesinlikle temiz çatal, kaþýk, tava kalmayýncaya kadar bulaþýklar yýkanmaz.
· Her sabah derse geç kalýnýr ve öðle kalkýp okula yemek yemeðe gidilir. (Okulun yemeði ucuz olduðu için...)
· Sýnav dönemlerinin favori cümlesi "bu gece yatmýycam ders çalýþcam"dýr. Gece yatýlmaz ama ders de çalýþýlmaz.
· Evin duvarlarý vize-final tarihleri, ilginç sözler, nöbetçi listesi, harcama listesi gibi yazýlý belgelerle süslüdür.
· Öðrenci evinin, öðrenci misafirleri de eksik olmaz ve gelen misafire önce "bi kola al da içelim"diye baþlanýlan ýsmarlatma olayýna, iyice sövüþleninceye kadar devam edilir.
· Ev genelde bodrum ve giriþ katta olduðundan, pencereden girilebilir özelliktedir. (Her ihtimale karþý bi pencere muhakkak içeriden kilitlenmeyerek açýk býrakýlýr.) Dýþ kapý ise zaten kilitlenmez.
· Ev fertlerinin aþaðý yukarý tamamý leyla gibidir, yani aþk trafiði yoðundur. Kimininki platoniktir, kafayý yer ve yedirtir, kimi romantik takýlýr, þiirler ezberlenir, kimi ise akþam ansýzýn niþanlý olarak eve dönebilir.