Önemligiller: Yanýndaki arkadaþýna veya herhangi bir yakýnýna bütün minibüsün duyacaðý þekilde çok önemli saydýðý fakat saçmalýktan ibaret olan dertlerini hararetli bir þekilde anlatýrlar. Genelde aðlamaklýdýrlar. Yaþlý minibüs sakinleri tarafýndan kýnanýr, diðerleri tarafýndan sessizce ayýplanýrlar. Aralýksýz tepelenesicedirler...
Ucuz kahramangiller: Aðzýna kadar dolu arabaya inatla müþteri almak isteyen þoförlere ve ablasý yaþýndaki kýza yer vermeyen çocuklara ilk önce onlar baðýrýrlar. Doðalarý gereði kayýtsýz kalamazlar. Hele ki ayakta kaldýklarýnda çok daha tehlikeli olurlar. Huzurlu bir yolculuk için bu tiplere yer vermekte fayda vardýr. Oturtulasýcadýrlar...
Tekerlek üstücügiller: Hiç hazzetmemelerine raðmen her otobüse biniþlerinde muhakkak tekerlek üstündeki tekli koltuða otururlar. Ve her seferinde hoplayýp zýplarken yer deðiþtirmiþ organlarýyla inerken þoföre bol bol küfrederler. Pek anlaþýlmayan bir yapýlarý, enteresan bir kimyalarý vardýr... Anlam verilemeyesicedirler...
Numaracýgiller: Genellikle okul üniformalý genç arkadaþlardýr. Ýkili hatta mümkünse bulabildikleri yedili koltuklarýn cam kenarýnda iki büklüm uyuma taklidi yaparlar. Tek istekleri ulaþýlamayacak bir koltuða oturup kaldýrýlmamaktýr. O ulaþýlmaz boþ koltuða oturabilmek için bütün otobüs modelleri üzerinde ihtisas yapmýþlardýr. Her tip otobüsü/minibüsü avuçlarýnýn içi gibi bilirler... Uyandýrýlasýcadýrlar...
En arkacýgiller: Biner binmez arkaya doðru uzamak isterler. Gidecek 2 santim yer olmasa bile "beyler, arkaya doðru sýkýþýr mýsýnýz?" diye baðýrýrlar. Diðer insanlar onlar için sadece birer engeldir. Onlarý çekiþtirerek ve aþarak bir þekilde arkaya varýp rahatlarlar. Huzuru neden orada bulduklarý bilinmez... Yol açýlasýcadýrlar...