Sevgisiz insan, bir gün þans eseri bir çiçek bahçesinde bulmuþ kendini, bahçedeki çiçekleri hiç düþünmeden ilerlemiþ bir süre. Bir düzlüðün ortasýnda mola vermiþ bir ara. Etrafýna bakmýþ bir süre, hiç bir çiçek bir þey ifade etmemiþ ona. Sonradan yýkýlan bir aðaç görmüþ ve onun yanýnda bir papatya. Papatya kendinden emin, o köþede yýkýlan aðacýn yanýnda çýkan rüzgara göðüs geriyormuþ. Papatya o kadar güzelmiþ ki...Sevgisiz insan sevgiyi tanýmýþ. Buna þaþýrmýþ. Alýþamamýþ, ne yapmasý gerektiðini bilememiþ. Pek tabii bildiðini sanmýþ... Papatyayý sevmiþ, okþamýþ, rüzgar ona zarar vermesin diye araya girmiþ oturmuþ... Papatya bir süre tekrar dikleþmiþ. Papatyanýn zarar görmesinden öylesine korkuyormuþ ki, böylesi bir güzelliðin sonsuza dek sürmesini, o kadar çok istiyormuþ ki... Papatyanýn, ellerine dokunduðu her an, onu hissettiði her an kendini dünyanýn en mutlu insaný hissediyormuþ... Sevgiyi öðrenen adam, gerek papatyayý korumak için gerekse ona olan doyumsuzluðundan dolayý papatyayý koparmayý ve yanýna almayý istemiþ. Onu bu bahçeden koparmak ona çok doðru gelmiþ çünkü, onu yanýnda hep koruyabilecek, sevebilecekmiþ. Papatyayý hiç düþünmeden çekmiþ, koparmaya çalýþmýþ, papatya buna direnmiþ, direnmiþ. Seven adam anlayamamýþ bu direnci, daha da güçle yüklenmiþ papatyaya. Aklý o zaman neredeymiþ, kim bilir... Papatya gün geçtikçe solmuþ, solmuþ... Adamýn gölgesi onu öyle bir kapýyormuþ ki, soluk almasýný engelliyormuþ. Ýþin garibi adam bunu görsede anlayamýyormuþ, papatya soldukça üzerine daha çok titriyor, iyice kapýyormuþ güneþini. Sevmeyi yanlýþ öðrenen adam, en sonunda dayanamamýþ ve papatyayý tüm gücüyle kendine çekmiþ. Tüm dünyaya ne mutlu.. Ve o salak adama ne mutlu ki, papatya herþeye raðmen direnebilmiþ gücü kalmasa da. Ama bu direniþ o kadar büyük bir güç gerektirmiþ ki, o herþeyden çok sevdiði papatya boynu bükük kalmýþ... Seven adam iþte o noktada her þeyi görmüþ ve anlamýþ, yaptýðýnýn acýsý ona öyle bir koymuþ ki, sendeleyip yere düþmüþ. Hayatýnda tanýmadýðý acýyý çekmiþ adam. Hayatta kendini ilk defa haksýz, ilk defa bencil, ilk defa küçük hissetmiþ. Aðlamak para etmezmiþ, üzülmekte. Güneþ de hemen fayda etmezmiþ papatyaya. Sevmiþ adam, bir çiçeðe nasýl davranmasý gerektiðini görmüþ gözündeki perdeler kalkýnca... Aðlayarak çiçeðin yanýnda durmuþ, rüzgara karþý kendini siper etmiþ yine ama çiçeði ne koparmaya çalýþmýþ bir daha, ne de üzerinde gölge etmeye... Papatya, tekrar mutlu bir þekilde bütün asilliðiyle ve gücüyle dimdik ayakta durana kadar bekleyecekmiþ öylece, yakýnýnda olacakmýþ çünkü, çiçeðin ona ihtiyacý olacaðý bir zaman olursa o da o anda çiçeðinin, papatyasýnýn yanýnda olacakmýþ. Seven adam, papatya onu bir daha hiç sevmese bile, onu sonsuza dek sevecekmiþ, çiçek isterse uzakta, çiçek isterse yakýnda... Çünkü seven adam için deðerli olan tek þey varmýþ, o da çayýrda tek baþýna ayakta durmaya çalýþan eþi benzeri olmayan güzellikteki o tek papatya.