Büyükler, çocuklarýn konuþmalarýný yarým yamalak dinlediklerinden, onlarýn sözlerinde gizli derin anlamlarý kaçýrýrlar.
Bizim eve, karýma elbiselerin, örtülerin, çarþaflarýn söküklerinin dikilmesinde yardým eden bir terzi kadýn gelir. Bu kadýn bize geldiði zaman küçük oðlunu da beraberinde getirir. Ýþte ben, kalýcý ve derin imanýn anlamýný bu küçük çocuktan öðrendim. Onunla uzun zamandan beri arkadaþ olduðumdan, bizim eve geldiðinde biraz sohbet etmeyi ihmal etmem.
Geçenlerde bana yakýnda güzel bir futbol tuopu alacaðýný söyledi. Onu tekrar görüþümde futbol topunu alýp almadýðýný sordum. Çocuk cevap verdi: "Hayýr efendim, annem þimdilik topa ayýracak paramýz olmadýðýný söyledi."
Onun bu sözleri, durumlarýnýn yakýnda düzeleceðine dair derin inancýný gösteriyordu. Bilhassa, kullandýðý 'þimdilik' kelimesinde kuvetli bir güvenin izi seziliyordu.
Bu çocuðun söyledikleri beni uzun uzun düþündürdü. Onu uzun bir süre görmedim. Günün birinde tekrar rastladým. Çocuk, bahçede oturmuþ, bir karýnca yuvasýný seyrediyordu.
Yavaþça yanýna sokuldum. Onu konuþturmak için babasýndan bahis açtým: "Eve gidince yemekten sonra babanla oynayacak mýsýn? Yoksa yemekten sonra hemen yatacak mýsýn?" diye sordum. Çocuk ciddiyetle yüzüme baktý ve: "Babam bir kaza geçirdiðinden hastanede. Þimdilik babamla oynayamayacaðým!" dedi.
Geçen gün yolum, oturduklarý mahalleye düþtü. Çocuðu kaldýrýmda aceleyle yürürken gördüm. Üzerinde temiz koyu renk bir elbise vardý. "Heyy" diye seslendim. "Neden bayramlýk elbiselerini giydin? Herhalde hastaneye babaný görmeye gidiyorsun." Çocuk gülümseyerek baþýný salladý. Bundan sonra söylediði sözler, dünyayý içinde yaþamaya deðer bir hale getiren, ölümden sonraki hayata olan imanýn bir insan için neler yapabileceðini anlamama sebep olan sözlerdi.
Çocuðun soruma verdiði cevap þu olmuþtu: "Hayýr efendim, hastaneye babamý görmeye gitmiyorum. Babam geçen hafta öldüðünden, onu þimdilik göremeyeceðim."