Olay 1974 yýlýnda yapýlan Kýbrýs Harekatý'nda yaþanmýþ. Savaþ sýrasýnda bir gün, bizim askerlerden birinin yanýna bir baþka Mehmetçik gelmiþ. Biraz hoþbeþten sonra, ailesine ulaþtýrmasý için ona bir mektup vermiþ. Bizimki, "Kardeþim savaþtayýz. Kimin ne olacaðý belli deðil ki. Belki sen gidersin de, ben kalýrým" dese de diðer asker, sürekli, "Hayýr sen gideceksin, ben kalacaðým," diyormuþ. Sonunda baþa çýkamayýnca razý olmuþ. Mektubu götüreceðine söz vermiþ. Bir daha o askeri görmemiþ. Bi süre sonra da olayý unutmuþ. Savaþtan yýllar sonra, askerlikle ilgili eþyalarýný karýþtýrýrken bir anda eline o mektup geçmiþ. Verdiði sözü tutmamýþ olmanýn rahatsýzlýðýyla hemen mektubun üzerindeki adrese doðru yola çýkmýþ. Giderken de, "Döndüyse kendisini görürüm, þehit olduysa ailesine baþsaðlýðý dileyip mektubu veririm" diye aklýndan geçiriyormuþ. Sonunda evi bulup kapýyý çalmýþ. Kapýyý açan yaþlý teyzeye, Kýbrýs'ta birlikte savaþtýklarý oðullarýndan bir mektup getirdiðini, kendisiyle görüþmek istediðini söylemiþ. Kadýn þaþkýnlýk içinde adamý içeri buyur edip kocasýnýn yanýna götürmüþ. Yaþlý adam olayý dinledikten sonra, "Ýyi de evladým, bizim Kýbrýs'ta savaþan bir oðlumuz yok ki" demiþ. Ardýndan da diðer odaya gitmiþ ve elinde bi fotoðrafla geri dönmüþ. Resmi bizimkine göstererek, "Sana mektubu veren bu muydu?" diye sormuþ. Bizim Kýbrýs gazisinin gözleri parlamýþ: "Evet, iþte bu askerdi. Ama Kýbrýs'ta savaþan oðlunuz yok demiþtiniz." Anne çoktan gözyaþlarýna boðulmuþmuþ bile. Baba ise baþýný sallayýp üzüntülü bi sesle, "Evet bu bizim oðlumuz. Ancak Kýbrýs'ta deðil, yýllar önce Kore'de þehit oldu" demiþ