Öykümüz ünlü Çin düþünürü, Taoizm'in iki kurucusundan biri olan Lao Çu'nun (Lao Tzu) devrinde geçer. Lao Çu bu öyküyü çok sever, sýk sýk anlatýrmýþ.
Efendim köyde yaþlý bir adam varmýþ. Çok fakir. Ama imparator bile onu kýskanýrmýþ.. Öyle dillere destan beyaz bir atý varmýþ ki.. Imparator at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamýný teklif etmiþ, ama adam satmaya yanaþmamýþ. "Bu at, bir at deðil benim için.. Bir dost.. Insan dostunu satar mý?"dermiþ hep..
Bir sabah kalkmýþlar ki, at yok.. Köylüler ihtiyarýn baþýna toplanmýþ.. "Seni ihtiyar bunak.. Bu atý sana býrakmayacaklarý, çalacaklarý belliydi. Ýmparatora satsaydýn, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaþardýn. Þimdi ne paran var, ne de atýn" demiþler..
Ýhtiyar, "karar vermek için acele etmeyin" demiþ.. Sadece 'at kayýp' deyin. Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiðiniz karar. Atýmýn kaybolmasý bir talihsizlik mi, yoksa bir þans mý, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir baþlangýç. Arkasýnýn nasýl geleceðini kimse bilemez.."
Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüþler. Ama aradan iki hafta geçmeden, at bir gece ansýzýn dönmüþ.. Meðer çalýnmamýþ, daðlara gitmiþ kendi baþýna. Dönerken de, vadideki 12 vahþi atý peþine takýp getirmiþ.
Köylüler, ihtiyar adamýn etrafýna toplanýp özür dilemiþler.. "Babalýk" demiþler.. "Sen haklý çýktýn.. Atýnýn kaybolmasý bir talihsizlik deðil, adeta bir devlet kuþu oldu senin için.. Þimdi bir at sürün var.."
"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiþ ihtiyar. Sadece atýn geri döndüðünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceðini henüz bilmiyoruz. Bu daha baþlangýç.. Birinci cümlenin ilk kelimesini okur okumaz kitap hakkýnda nasýl fikir yürütebilirsiniz?.."
Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemiþler açýktan ama, içlerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye düþünmüþler.. Bir hafta geçmeden, vahþi atlarý terbiye etmeye çalýþan ihtiyarýn tek oðlu attan düþmüþ ve ayaðýný kýrmýþ. Evin geçimini temin eden oðul þimdi uzun zaman yatakta kalacakmýþ.
Köylüler gene gelmiþler ihtiyara..
"Bir kez daha haklý çýktýn" demiþler. "Bu atlar yüzünden tek oðlun uzun süre yürüyemeyecek. Sana bakacak baþkasý da yok.. Þimdi eskisinden daha fakir, daha zavallý olacaksýn" demiþler.
Ýhtiyar "Siz erken karar verme hastalýðýna tutulmuþsunuz" diye cevap vermiþ. "O kadar acele etmeyin. Oðlum bacaðýný kýrdý. Gerçek bu.. Ötesi sizin verdiðiniz karar.. Ama acaba ne kadar doðru.. Hayat böyle küçük parçalar halinde ilerler ve ondan sonra neler olacaðý size aslabildirilmez.."
Birkaç hafta sonra, düþmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldýrmýþ. Imparator son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çaðýrmýþ. Köye gelen görevliler, ihtiyarýn kýrýk bacaklý oðlu dýþýnda bütün gençleri askere almýþlar. Köyü matem sarmýþ. Çünkü savaþýn kazanýlmasýna imkan yok gibiymiþ; giden gençlerin ya öleceðini ya esir düþüp köle diye satýlacaðýný herkes adeta biliyormuþ.
Köylüler, gene ihtiyara gelmiþler..
"Gene haklý olduðun kanýtlandý" demiþler. "Oðlunun bacaðý kýrýk, ama hiç deðilse yanýnda. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oðlunun bacaðýnýn kýrýlmasý talihsizlik deðil, þansmýþ meðer.."
"Siz erken karar vermeye devam edin" demiþ, ihtiyar.. Oysa ne olacaðýný kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oðlum yanýmda, sizinkiler askerde.. Ama bunlarýn hangisinin talih, hangisinin talihsizlik olduðunu sadece Allah biliyor."
Bir yol biter yenisi baþlar
Lao Tzu, öyküsünü þu nasihatla tamamlarmýþ, etrafýna anlattýðýnda: "Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkýnýz kalmaz. Hayatýn küçük bir parçasýna bakýp tamamý hakkýnda karar vermekten kaçýnýn.
Karar aklýn durmasý halidir. Karar verdiniz mi, akýl düþünmeyi, dolayýsýyla geliþmeyi durdurur. Buna raðmen akýl insaný daima karara zorlar. Çünkü geliþme halinde olmak tehlikelidir ve insaný huzursuz yapar. Oysa yolculuk asla sona ermez. Bir yol biterken, yenisi baþlar. Bir kapý kapanýrken, bir baþkasý açýlýr. Bir hedefe ulaþýrsýnýz ve daha yüksek bir hedefin hemen oracýkta olduðunu görürsünüz.
Hayat çetrefil bir yolculuk. Güzergahý kimse bilmez. Acele karar vermek, ecele karar vermektir