Bir makas ve bir kutu ilaç. Tercih sözkonusu olduðunda hiç düþünmemiþtim hangisini seçeceðimi ama iþte o an bir kutu ilaca baktým baktýkça kendimi deðil geride býraktýklarýmý düþündüm. Ne yaparlardý tek tek bütün tanýdýklarýmý düþündüm. Ölüm haberimi aldýklarýnda ne yapacaklardý. Görmek isterdim kimin ne kadar üzüldüðünü ama þuna emindim ki üzülmeyen bir tek insan olmazdý tanýdýklarýmýn içinde belki tanýmadýðým insanlar bile yada beni tanýmayanlar üzülürdü duyunca hikayemi. Bu suçsuz insanýn nasýl olurda kendi canýna kýyacaðýný. Sonra gidip uyuyan kýzýmýn o güzel masum yüzüne baktým. Beni ne kadar çok sevdiðini söylediði sevgi sözcüklerini duydum kulaklarýmda. Bensiz düþünemiyordu hayatý belki herkes gidebilirdi ama ben yani annesi olacaktý hep yanýnda. Kimse yoktu ben bunlarý düþünür savaþýrken hayatta kalmakla gitmek arasýnda. Biri gelsin birþey söylesin gitme desinde iþim dahada kolaylaþýr diye düþündüm. Sonra tekrar kendi evim diyebileceðim ama evim olmayan evin mutfaðýna attým kendimi. Kardeþim arkadaþý ile gülüyor þakalaþýyordu sanki nereden çýktý bu ablamlar dercesine baktýðýný hatýrladým bu akþamki yemekte gözlerimin içine. Bakmýþtý ama tamam gidiyorum hayatýndan sen rahatýný bozma diyemiyordum. Sýrtýmý dönüp o bakýþý unutmak istercesine kýzýmý alýp kaçmýþtým hemen odaya. Bir taraftan bulaþýklarý yýkarsam belki fazla yorulmaz ve bize katlanabilir diye düþündüm. Ve kýzýmý uyutmaya karar verdim kendimle baþbaþa kalabilmek için.
Çok üþüyordu minik yavrum yere serili yatakta yatarken baþýna pencereden gelen rüzgarý elimle ölçtüm birþeyler daha giydirip yeni aldýðým hikaye kitabýný okudum. Okuduðumu duymuyordum o anda kafamda bin tane düþünce savaþýyor ve kaybediyordu saniye farkla. Sonunda uyumuþtu gözlerini kapattýðý an baþladý yaþlar süzülmeye yanaklarýmdan. Kalkýp oturdum çünkü bende hastaydým ve nefes alamýyordum. Nefes alabilmek çok güzeldi ama deðerini bilemiyordum. Bir süre aðladým düþüncelerime meze olsun diye.Bir hafta öncesine kadar bir odasý kurulu düzeni ve çok sevdiiði arkadaþlarýnýn olduðu bir okula gidiyordu kýzým. Bir gün içerisinde deðiþmiþti hem onun hem bizim hayatýmýz ama biz bile anlayamazken yaþadýklarýmýzý ona anlatamýyorduk. Artýk kirasýný bile ödeyemediðimiz evimizden eþyalarýmýzý alýp götürerek taþýdýlar bizi kardeþimin evine. Gelmeyi düþünüp gelmemek çok daha rahatlatýcýydý oysa. Gidelim diyordum gidelim buralardan ama bir evimin olmasý sadece bana ait olmasý her zaman daha çekiciydi gözümde. Gitmemek içindirendik birsüre sonra onlar geldi. Küçüklüðümün kötü adamlarý icra polis avukat üçlüsü.Alýp götürdüler ele dokunur ne varsa evimizden. Sanki kararýn doðru taþýnmalýsýn der gibiydiler, ne yaptýysak durduramadýk bu talaný. Eve geldiðimde eþim her yeri toplamýþ süslemiþti. Kýzýmýn evi görmesini istemedim, eþyalarýn yokluklarý deðil onun vereceði tepki korkutuyordu beni. Neyseki Kýzým yoktu evde gittiðimde. Oh þükür dedim içimden görmemiþ bize dokunan þeyler kimbilir onda ne yaralar açardý belkide onunda çocukluðundan hatýrladýðý bu kötü adamlarmý olurdu.
Eþim evi toplamýþ almayý unuttuklarý bir müzik çalarda hafiften bir müzik çalýyordu. Çoktandýr sermediðim örtüleride sermiþti sehpanýn üzerine koltuklarýmýz ve sehpamýz vardý hala onu güzelleþtirmek istercesine. Aslýnda görmedi diye sevinmiþtim ama kýzýmýn evin o manzarasýný gördüðünü ama sandýðým kadar büyük bir tepki vermediðini öðrendim. Eve getirdim televizyon seyrettiði bakýcýsýný evinden. Eve girer girmez o akþam televizyonda oynayacak olan dizileri saymaya baþladý sadece hýzlý hýzlý sevdiði programlarý sayýyor ve aðlýyordu. Onu yatýþtýrmak bir gün daha sabretmesini söylemeye çalýþmak faydasýzdý ama hala bizim aðlamadýðýmýzý ve yalanda olsa gülücükler saçtýðýmýzý görünce sustu. Ertesi günü televizyonumuzun geleceðini söylemiþtik ona geleceðine inanmasakta. Gidecek bir yerimiz vardý oda ne zamandýr gelmemizi isteyen kardeþimin eviydi. Sanki sevgi doluydu gelin abla beraber yaþayalým dediðinde aðzýndan çýkan kelimeler. Ama aslýnda kabus yeni baþlýyordu. Aslýnda hayata sen öyle bakarsan kabus olurdu biliyorum ama artýk yaþadýklarýmýn çok aðýr gelmesi beni delirtecek güce ulaþmasý güzel görmemi engelliyordu hayatý. Ertesi günü bekledik ve eþyalarýmýzý hemen geri alamayacaðýmýzý söylemeleri ile o akþam bir haftalýk kýyafetlerimizide alarak uzaklaþtýk o evden sanki gecenin karanlýðý herþeyi kapatýyor soðuðu ise içimize iþliyordu. Otobüs beklerken yeni bir hayata baþladýðýmý düþünüyor kýzýmýn anlamsýzca bakan gözlerine bakmamaya çalýþýyordum.Zaten aðlayarak çýkmýþtý o evden artýk bir daha o eve gelmeyeceðini okulunu arkadaþlarýný göremeyeceðini biliyordu sanki.
Çok yakýnda aylardýr hazýrlandýðý 23 Nisan gösterileri yapýlacaktý okulunda ve bu gösteri onun için çok önemliydi. Gösteriye katýlacaðýný söyledik buna bizde inanmadan ve çok uzun bir bekleyiþten sonra bizi kardeþimin evine götürecek otobüse bindik. Hiç konuþmak istemiyordum durakalmýþtým. Oysaki en çok ben istemiþtim kardeþimin evine gitmeyi neden mutlu deðildim. Eve gittiðimizde kardeþim yeðenim ve bir arkadaþý yemek yiyorlardý. O zaman bu evdemi yaþayacaktým artýk dedim içimden kendi evim gibi olmayacaktý hiçbir zaman ama kendi evimiz gibi hissetmek gerekiyordu huzurlu olmamýz için.
Aradan bir hafta geçmiþti kabus gibi bir hafta yeðenim ve kýzým sürekli tartýþýyor ve kardeþim ve eþim bu konuda hep kýzýmýn üzerine geliyorlardý. Onu korumak bana aitti. Onu korumak kendimi yaþadýklarýmý üzüntülerimi unutup sadece onu korumak. Bu annelik iç güdüsümüydü bilmiyorum ama o çok sevdiðim yeðenimi bir düþman gibi görüyordum kýzýmý üzdüðü için. O hafta sonu tekrar apar topar çýktýðýmýz evimize gittik hala almamýz gerekli þeyler vardý üstelik bir hafta sonra kalan eþyalarýmýzý bir depoya taþýmak zorundaydýk ve toparlanacak çok þey vardý. Hýzla evi toplayýp sarmaladýk ve yine kabus dolu bir hafta geçirmek üzere döndük kardeþimin evine.Kýzýmý çok seviyordu ne de olsa teyzesiydi ama oda annelik iç güdüsünden hep oðlunu haklý görüyor zaten babasýz büyümesinden dolayý acýdýðý yeðenimi o da kendince koruyordu.
O hafta Salý günü tatildi ve kýzýmýn yirmiüç nisan gösterilerine katýlmak gibi bir hayali vardý hala. Onu gösteriye götürmeye üþendiðimizden deðilde gösteride giyeceði kýyafetleri alamadýðýmýzdan götüremiyorduk. Ona havalarýn yaðmurlu olduðunu ve gösterinin iptal edildiðini söyledik hiç tepki göstermedi yine korktuðum gibi olmamýþtý ama benim kýzým niye tepksizdi kendisi için çok önemli, þeyleri kaybettiðinde bile neden bu kadar tepkisizdi.Oda alýþmýþmýydý bu yokluða bu anlamsýzlýða bilmiyorum. Pazartesi günü yine çaresizliklik artýk son safhasýna varmýþ ve beni hiç istememem birinden borç istemeye kadar zorlamýþtý. Herkez herþey beni o kadar incitiyor o kadar üzüyorduki bunun da üzmesi incitmesi hatta çok sevdiðim birini kaybedebileceðim düþüncesi bile beni engelleyemedi. Ona bir faks çektim sadece yalvardým öl dese ölecektim geldese de gidecek o kadar býkmýþtým o kadar çaresizdim.Faksý çekerken avucumun içine gömmüþtüm týrnaklarýmý ruh gibiydim ayakta zor duruyor bir yere yaslanmak istiyordum. Çabucak kaçtým faksý çektikten sonra masamýn bulunduðu odadan. Çünkü telefon çalsýn beni arasýn istemiyordum çünkü onunla konuþacak kadar cesaretli deðildim. Kimseye yalvarmamýþtým üstelik yalvardýðým bu kiþi baþkasý olsaydý belki bu kadar etkilenmezdim. Aðzýmda iki kelime çýkýyordu sadece onu kaybettim kelimeleriydi. Sigaramý içerken sürekli bunu tekrarlýyor ve aðlýyordum.O anda yaþadýðým o büyük acýyý ve sebebini kimseye anlatsamda anlayamaz. Ömrümden ömür silinmiþti sanki ölmeyi tercih ederdim o kadar. Sonra toparlandýðýmý sanarak yerime gittim kardeþim onu aramýþ ve gelen haber olumsuzmuþ.Yani bana borç falan veremezmiþ çünkü onunda durumu da iyi deðilmiþ. Boþuna kendimi küçük düþürmüþ yalvarmýþtým. Peki þimdi ne yapacaktým. Onu arayamazdým artýk konuþamazdým çare deðil ölmek istiyordum.Kimseyle konuþmadým iþ dýþýnda ve akþam olunca yine bir ruhtan farksýz olan bedenimi eve taþýdým. Bu yabancýlýðý bu umursamazlýðý hiç bu kadar hissetmemiþtim kardeþim yaþadýklarýmý anlattýðýmda sanki hiç önemsemeden beni dinliyordu bana yabancý gibi bakýyordu çünkü onun hayatý ve heyecanlarý olduðu gibi kalmýþ kaldýðý yerden devam ediyordu.
Kendimi oraya ait hissetmek için elimden geleni yapmýþtým ama baþaramadým o gece yanlýþ bir geceydi. Eþim yoktu çalýþýyordu. Bir an önce ölmek tek düþündüðüm buydu saaatler geçtikçe buna daha çok yaklaþýyordum kýzýmý uyuttum evde sezsizlik hakimdi, kardeþim benim uyuduðumu sanýp arkadaþý ile bilgisayarda chat yapýyordu. Sanki son bakýþýný unuttuðumu düþünüyor oh be kendi evim kendi odam ve hayatýmda bunlarýn ne iþi var der gibi salonun kapýsýný sýký sýkýya kapattý. Bizi duymak görmek bile istemiyor böyle bir günde tüm olup biteni ona anlatmýþken beni nasýl olurda yanlýz býrakýr diye düþünüyordum, kendimde deðildim ve kýzýmý uyuttuktan sonra mutfaða gittim. Hem aðlýyor hem sigara içiyor hemde saçlarýmla uynuyordum. Sanki o saçlar bana aðýrlýk veriyordu sanki onlarý kessem baþýmdaki bu aðýrlýk kaybolup gidecekti. Þimdi ilaçlarý içmenin tam zamaný diye düþündüm sigaramý bitirdim ve tekrar kýzýma bakmaya gittim dönüþte de yatak odasýnda makasý alýp tekrar mutfaða geldim, makasla ilaç kutusu yanyanaydý. Ölmek kafamdaki tek þeydi herþeyin sonunu ölümümden sonrasýný düþündüm. Kýzýmý eþimi dostlarýmý kendimi. Haketmediðim bir hayatý yaþýyordum hakketmediðim acýlar çekip inciniyordum. Artýk beni hayata ne baðlayacaktý ki. Saçlarýmý avuçladým ve kestim umurumda deðildi nasýl kestiðim çünkü ölecektim zaten. Kestikten sonra tekrar elimi saçlarýma götürdüm ve rahatladýðýmý hissettim. Sanki herþeye raðmen yaþamam gerekliydi. Kizým için yaþamam gerekliydi. Ýçimdeki his bana bunu söyledi. Hala umut vardý ve umutlarýn sebeplerin en büyüðü kýzýmdý. Saçlarýmý toplayýp çöp tormasýna attým saklamadým çünkü birileri ben ölmeden onlarý görsün beni kurtarsýn istiyordum keserkende birleri gelsin ne yapýyorsun desin diye bekledim. Kimse gelmedi makasý aldýðým yere býraktým ve kýzýmýn yanýna baþýmda korkunç bir aðrý ile uzandým artýk aðlamak istemiyordum çok yorgundum. Uyumak ve bir dahada uyanmamak hayalmiydi bilmiyorum ama bu halde uykuya daldým. Sabah kalktýðýmda olanlarý unutmuþtum. O gün yirmiüç nisandý iþe gitmeyecektim kýzýmla beraberdim.
Hala yaþýyordum ama saçlarým yoktu. Artýk kimseye güzel görünmesemde olurdu. Nasýl yaþadýðýmý bilmeden yaþamaya devam edecektim. Sadece nefes alacak kadar kýzýmý sevecek kadardý yaþama sevincim. Bu kadar.