Doktor Serkan Acar beyin þaþkýnlýðýný kanser olduðumu ve beynimdeki radyoaktif maddenin iki ay içerisinde ölümüme sebeb olacaðýný açýklamaya çalýþýrken gözlerinden okuyabiliyordum. Neden olmasýndý çünkü bu üçüncü kez kansere yakalanýþýmdý. Bir insan üç kez mi kansere yakalanýrdý? Ümitsiz bir sesle devam etti " Göðüs ve cilt kanserlerini daha önce yenmeyi baþarmýþsýnýz. Yine baþarabilirsiniz. Allah'tan ümit kesilmez"
hastaneden çýktýðýmzda hava kararmýþtý ve umutsuz bir sonbahar yaðmuru yaðýyordu. Bir taksi çeviren kocam þoföre " konak pier " dedi. Oraya vardýðýmýzda yaðmur þiddetini iyice artýrmýþtý. Koþarak içeri girdik ve deniz manzarasý olan bir kafenin cam kenarýna oturduk. Ýkimizde sessizdik. Ben baþýmý pencereye dönerek denize düþen yaðmur tanelerinin oluþturduðu noktacýklarý izlemeye koyuldum. Kalbim güm güm vuruyor ve bu sefer ölümden çok korktuðumu düþünüyordum. Aslýnda kendim için deðil küçük kýzým için korkuyordum. Çünkü zavallýcýk henüz sekiz yaþýndaydý. Bu vahþi dünyada onu nasýl annesiz býrakabilirdim ben. Bu düþünceyle pencereden þiddetle yaðan yaðmuru izleyip sitemle "Allah'ým neden yine ben" diye mýrýldandým. Sesimi duyan kocam bana doðru usulca uzandý avuçlarýný yanaklarýma yapýþtýrarak gözyaþlarýmý sildi. " hayatým " dedi, onunda gözlerinden akan acý yaþlarý görebiliyordum. Buna raðmen çok tatlý bakýþlarý vardý. Lafýný bitirmeesine izin vermeden " korkuyorum " dedim. " bu sefer çok korkuyorum, mücadele edecek gücüm kalmadý " Ellerimi yanaklarýma kocamýn ellerinin üzerine yapýþtýrdým ardýndan yüzümü çevirerek avuç içini tarif edilemez bir hüzünle öptüm. Ellerim benide þaþýrtacak derecede titriyordu. Kocam konuþmaya devam etti. " Pes edemezsin. Sende biliyorsun Önünde kalýcý eserler býrakabilmen için koskoca iki ayýn var. Hem sen demiyormuydun -- bir gün herkes tarafýndan beðenilen resimler çizip ünlü olacaðým -- diye. Hadi önümüzdeki iki ayý dolu dolu deðerlendirelim." Kocam son derece içten konuþuyordu. Titrek bir sesle " Öleceksem bile iz býrakarak öleceðim" diyerek kocamý tasdikledim. Günler hýzla ilerlemeye baþladý. her gece ölümü hatýrlayýp kýzýmý öpüyor, kokluyor kocamla vedalaþýyordum. Allah'ým ne kadar acý vericiydi bu. Öte yandan Doktorun belirttiði iki ayý doldurana kadar gece-gündüz resim yaptým. Bana "anne" diyen öðrencilerimle daha fazla zaman geçirdim. Bu arada Mithatpaþa caddesi Asansör duraðýnda " Obje Sanat Galerisini " açtým. Herþey mükemmel gidiyordu benim için. Ölümü bile unutmuþtum. Fakat bir öðleden sonra öðrencilerimle birlikte çay içiyorken baygýnlýk geçirmiþim. Beni hemen doktoruma götürmüþler. Uyandýðýmda kocamýn, dostlarýmýn ve ailemin yanýmda olduklarýný gördüm. Deðiþik duygular içerisindeydim. Mutlu mu olsaydým üzülsemiydim? Hepsinin gözlerinde ölümümü gün be gün an be an izlemiþ olmanýn verdiði hüznü görebiliyordum. Ölüm bir insana bu kadar mý yaklaþýrdý. Bir süre sonra doktorun odasýna çaðrýldýðýmda karmakarýþýk duygularla içeri girdim. Doktor tatlý tatlý gülümsüyordu, önce oturmam için yer gösterdi ve sonra konuþmaya baþladý " kýzým, sana önemli iki haberim var, bunlarýn ilki, beyninde biriken ve kansere neden olan radyoaktif maddeyi terle atmýþsýn. aslýnda birkaç tahlil daha yapacaðýz ama bu formaliteden öteyegitmeyecek" þaþkýnlýktan dilim tutulmuþtu. Doktor gözlerimdeki meraký anlamýþ olmalý ki daha açýk bir þekilde hem heceleyerek hemde daha neþeli bir sesle " Ha-ya-ta ge-ri dön-dün" dedi. Hayata geri dönmüþtüm. Evet kýzýma, kocama ve öðrencilerime geri dönmüþtüm. Ýlacým resme ve insanlara duyduðum sevgi ve inandýðým þeyler için çalýþmamdý. Aðlýyordum. Hem gülüyor hem aðlýyordum. Ne garip birþeydi. doktor devam etti " baygýnlýðýnýn sebebini merak etmiyor musun " " Ediyorum " dedim. " iyi öyleyse sýký dur," tüm dikkatimi doktora yönelttim, vurgulayarak devam etti " Tam iki aylýk hamilesin " O an yüksek tonlu bir çýðlýk attým. Sesten ürken kocam ve ailem son sürat odadan içeri girdiler. Þaþkýnlardý. Kocamý görür görmez sýmsýký sarýlarak " hamileyim, iki aylýk hamileyim" diye çýlgýnca baðýrdým. Kocam ya hastalýðýn diye homurdandýðýnda ise sevinçle " yendim, onuda yendim. Hayata üçüncü kez geri döndüm "
Ýþte böyle, beynimdeki radyoaktif madde beklenmedik bir surprizdi benim için. Ýlk duyduðumda söylenenlerin yalan olmasýný o kadar çok istedim ki, bu gerçekle baþa çýkmak kolay olmadý ama çalýþarak atlattým. Yaþamdan kopmamak için resme sarýldým. Gece gündüz resim yaptým. Ve hala galerimdeki çocuklarýma dersler veriyor ve resim yapýyorum.