Bir keþiþ araþtýrma yapmak için bir köye gitmiþti. Önce o köyün mezarlýgýna girdi; çünkü kültürlerin, yaþam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduguna inanýyordu. Gözleri birden mezar taþlarýnýn üzerindeki rakamlara takýldý. Mezar taþlarýnda 5, 867, 900, 20003, 4979, 7, 421 gibi birbiriyle hiç baglantýsý olmayan rakamlar vardý. Uzun uzun düþündü; fakat bu rakamlarýn anlamýný çözemedi. Köyün en bilge kiþisine gitti ve ona sordu: ''Nedir bu rakamlar Tanrý aþkýna? Bu rakamlarýn gösterdikleri ay mýdýr, yýl mýdýr, saat midir?'' Bilge kiþi gülümseyerek yanýtladý: ''Bizler bebeklerimiz dogdugu zaman bellerine bir ip baglarýz. Yaþamý boyunca her güldügü an, o ipe bir dügüm atarýz. Öldükten sonra ise bellerindeki dügümleri sayar, dügümün sayýsýný mezar taþýna yazarýz.'' Bilge kiþi, karþýsýndaki keþiþin birþey anlamadýgýný görünce açýklamasýný sürdürdü: ''Böylece onun ne kadar 'Yaþamýþ' oldugunu anlarýz!''