> Hamilelikte Yanlýþ Ýnançlar
Hamilelik ve doðuma iliþkin batýl inançlar hala günlük yaþantýmýzý etkiliyor. Hamile kadýnýn karný "sivri" olursa ya da "tatlýlara" aþ ererse çocuk erkek, karný "yuvarlak" ise veya "ekþili ve acýlý" yiyeceklere aþ eriyorsa çocuk kýz oluyor.
Puan Ver |
|
Toplam Puan |
7 |
Ortalama |
1.75 |
|
Hamilelik ve doðuma iliþkin batýl inançlar hala günlük yaþantýmýzý etkiliyor. Hamile kadýnýn karný "sivri" olursa ya da "tatlýlara" aþ ererse çocuk erkek, karný "yuvarlak" ise veya "ekþili ve acýlý" yiyeceklere aþ eriyorsa çocuk kýz oluyor.
Bu inançlar hamilelikle ilgili en yaygýn batýl inançlar arasýnda yer alýyor. Birçok kiþi, kadýnýn hamileliði sýrasýnda baktýðý, yediði, içtiði ve yaptýklarý ile doðacak bebek arasýnda bað kuruyor. Bebeðin anne karnýnda ilk kýpýrdadýðý an kadýn kime bakarsa bebeðin ona benzeyeceði, özellikle aþerme döneminde ekþili, acýlý yiyeceklerin kýz, tatlý yiyeceklerin de erkek bebeðe iþaret ettiði, en yaygýn batýl inançlar arasýnda yeralýyor.
Kolay doðum muskasý
Ayrýca doðumun kolay olmasýný saðlamak için muska ve týlsýmlardan medet umuluyor. Doðum sýrasýnda 'kilit açma', 'örgülü saçlarý çözme', 'dilenciye sabun verme' gibi adetler de sürüyor. Bu tür inançlarýn örneklerine eski uygarlýklarda da rastlanýyor. Eski Mýsýr'da 'hamile kadýn bedenli, su aygýrý baþlý doðum tanrýsý' Thoeris'in heykelciðinin doðuran kadýnlara uður getirdiðine inanýlýrken, Asur ve Babil'de 'Filistin'in rüzgar cini, rüzgar cinlerinin kralý Hanbi'nin oðlu korkunç yüzlü, dört kanatlý, kuþ ayaklý, hayvan pençeli ve akrep kuyruklu Pazuzzu' heykelciði, hamilelerin koruyucusu olarak görülüyor.
Japon kadýnlarý ise doðum sýrasýnda, Japonca 'kolay doðum' anlamýna gelen 'Koyasugai' adlý deniz kabuðunu avuçlarýnda tutuyor. Eski Roma'dan beri gelen bir diðer inanýþ da hamileye kocasýnýn yün kuþaðýnýn sarýlmasý. Bu inanýþ, Anadolu'da halen devam ediyor. Ayrýca, içinde okunmuþ kaðýtlarýn olduðu üçgen þeklinde katlanmýþ muskalara da rastlanýyor.
Loðusalýk ve göbek baðýyla ilgili inanýþlar
Halk arasýnda 'Loðusanýn mezarý 40 gün açýk kalýr' sözüne inanýlýrken, 'nazar' ya da 'göz deðmesi'nden korunmak için anne ve bebeðe nazarlýk takýlýyor, ev tütsülenip loðusaya kurþun dökülüyor. Bu dönemde özenle üstünde durulan konulardan biri ise 40 gün süreyle anne ve çocuðun evden dýþarý çýkarýlmamasý. Bunun yaný sýra ayný günlerde doðum yapmýþ 2 annenin karþýlaþmamasýna da özen gösteriliyor. Karþýlaþýrlarsa 'kýrklarýnýn karýþacaðýna' ve loðusalarýn kötü etkileneceðine inanýlýyor.
Ayrýca loðusa döneminde anne ve çocuk için en büyük tehlikenin 'albastý' olduðuna inanýlýrken, bunu önlemek için en yaygýn uygulama kadýnýn üzerinde kýrmýzý renk bulundurmak, loðusa þerbetinin ve loðusa þekerinin kýrmýzý renkli olmasý ya da annenin baþýna kýrmýzý renkli kurdele takýlmasý. Bu arada, halk arasýnda, doðan bebeðin göbek baðýna iliþkin de inanýþlar bulunuyor. Çocuk 'evcil' olsun diye göbek baðý dolap ya da sandýk içine saklanýrken, 'akýllý' olmasý için okul bahçesine, 'dindar' ve 'imanlý' olmasý için de cami bahçesine gömülüyor.
|