Karadenizli bir bilgin, pireler hakkýnda bir araþtýrma yapýyordu. Bir pireyi masanýn üstüne koydu ve emirler vermeye baþladý. - Ula hopla diyeyrun saða ! - Ula zýpla diyeyrum saða ! Pire zaten yerinde durabilen bir hayvan deðil, bilgin atla dedikçe atladý, zýpla dedikçe zýpladý. Bunun üzerine adam not defterine þu sonuçlarý yazdý, " Pireler çok akýllý hayvanlardýr verilen emirleri anýnda yerine getiriyorlar." Deneyin ikinci aþamasýnda pirenin kollarýný ve bacaklarýný kesip, hayvaný masanýn üzerine býraktý ve emirlere baþladý, - Ula hopla diyeyrum saða ! Hayvanda kol bacak olmadýðý için mecburen kýmýldayamýyor. - Ula zýpla diyeyrum saða ! pirede týk yok. Hemen not defterini çýkardý ve bilim için yeni bir sayfa açmanýn heyecaný içinde þunlarý yazdý, - Halk arasýnda pire adýyla anýlan hayvanlarýn, kollarý ve bacaklarý kesildiði zaman kulaklarý duymayi.
|