Artvin'de gecirdiðimiz 3 yýlýn bir kýs ayýnda Trabzon!dan Artin'e dönerken feci bir tipiye yakalandýk. Ama inanýn sis gibi yagýyor meret...
Derken kaptan muavini cagýrdý. Çünkü yol kapandý kapanacak.Hopa'dan Artvin'e çýkmaktayýz o sýrada.. dagda kalsak Allah muhafaza kurtlara yem olacaz... Neyse kaptan cagýrdý muavini"Mustaa (mustafa demek istedi), haçen bi gel..." Bizim "mustaa" anýnda bitti kaptan mevkiinde.. "Buyur kaptan"... "Hele tak su sinzurleri"... Bizim mustaa araba durur durmaz atladý aþaðý... taktý zincirleri o sogukta zincirleri çýplak elleriyle... biz de arabada bir ileri bir geri gidip gelip zincirlerin takýlmasýný bekliyoruz... Neyse, zincir takýldý biz harekete gectik... Yaklaþýk 2-3 km gittikten sonra kurda kusa yem olmayacagýmýz fikrine varan kaptan tekrar durdurdur arabayý ve yine atný edayla "Mustaa, hele bi gel bakayum" ... bizim pire mustaa "buyur kaptan" dedi ve bekledi kaptanýn emrini... "hadý çöz zincirleri, artýk poyle gidebiliruz" dedi ve mustaa yine atladý arabadan... bizler yine bir ileri bir geri derken çýkarttýk zincirleri ayaklarýmýzdan (!)... Artýk herkez mutlu ve huzurlu bir sekilde mutlu bir sekilde 3-4 yüz metre yolculuk ettikten sonra birden otobüsü durdurdu kaptan... ve bu sefer yüksek bi sesle bagýrdý "mustaa.. hele gel bakayum..." Artýk mustaa titriyordu" (nedense)... Kaptan "nerde zincurler bakayum?" diyince mustaa hiç istifini bozmadý ve "e yoldadur kaptan" "neden almadýn peki MUSTAA"... vebizleri 2 saat boyunca güldürecek cevap tüm otobüzte yankýlandý "E iþi bitti da!!"
Bu olaydan sonra ben laz hemserilerimizin çok mu akýllý (zincirleri unutma ihtimalini düþünmesi), yoksa saf olduklarýna karar veremedim...