Müþteriye neyi nasýl anlattýðýnýz çok önemli. Bununla ilgili çok sevdiðim bir sigortacý öyküsü var. Sigortacýnýn biri orduya gider. Askerler iþtimadadýr. Baþlar anlatmaya; - ''Ben size siðorta satmaya geldim siðorta olmayanlar savaþa gittiðinde beynine bir kurþun yerse, ailesi hiç para alamaz siðortalý olanlarýn ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Þimdi kimler siðorta yaptýrmak istiyor?" Kimseden ses çýkmaz. Ýki kez daha anlatýr ama yine ses çýkmaz. Siðortacý gitmek üzereyken kýdemli bir Baþçavuþ gelir ve; - ''Bir de ben anlatayým, ben bunlarýn dilini konuþurum'' der ve askerlere seslenir; - ''Beyler, þimdi siðorta olup da beynine kurþun yiyenlere devletin ne kadar para ödeyeceðini duydunuz'mu?''. - ''Duyduk'' der herkes. - ''Þimdi siz hesap edin. Bundan sonra ilk çýkacak savaþta devlet, savaþa siðorta olanlarý'mý, siðortasýz olanlarý'mý sürer?''...
|