Adam karýsýnýn kedisinden o kadar nefret ediyormuþ ki, ne yapýp yapýp ondan kurtulmanýn yollarýný düþünüyormuþ.. Sonunda bir sabah kediyi arabaya attýðý gibi evlerinin 20 blok ötesinde bir sokaða götürmüþ, onu orda býrakýp doðru iþe gitmiþ... Ayný akþam iþten eve gelmiþ bir bakmýþ kedi evin bahçesinde karýsýyla oynuyor, kadýn neþe içinde: -"Ayy bütün gün onu aradým" demiþ.. "Ama akþam üstü bir baktým gelivermiþ, evin yolunu nasýl da bulurmuþ benim akýllý kedim". Adam tabi çok bozulmuþ ama belli etmemiþ.. Ertesi sabah yine kediyi arabasýna atmýþ, bu sefer evin 40 blok ötesinde bir sokaða götürüp býrakmýþ yine iþe gitmiþ, akþam iþten eve gelmiþ bir de ne görsün kedi salonda yine karýsýyla yerlerde yuvarlanýyor.. Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye býrakmýþ, akþam gelmiþ yine kedi evde.. Sonraki gün 70 blok öteye býrakmýþ, akþam kedi yine evde.. Adam artýk ertesi sabah kediyi arabaya koymuþ, 90 blok öteye gitmiþ.. Oradan köprü yoluna girmiþ, ilk çýkýþtan saða dönmüþ, oradan tekrar saða dönmüþ, gitmiþ gitmiþ, bir 20 blok daha uzaða gitmiþ, sola dönmüþ, biraz daha gitmiþ, ve kediyi orda arabadan atmýþ.. Saatler sonra evin telefonu çalmýþ, adam karýsýný arýyor: -"Hayatým, kedi orda mý?" -"Evet.. neden sordun?" -"Þunu telefona bir çaðýrsana... kayboldum..!"
|