Ýþlediði bir suçtan dolayý onbeþ sene hapis cezasý yiyen adam, cezaevine girdiði gün yataðýnýn kenarýnda bulduðu bir karýnca ile çok iyi bir arkadaþlýk baþlatmýþtý. Adam, onbeþ sene boyunca karýncayý eðitmiþ, onunla yoldaþ, candaþ, arkadaþ olmuþtu. Artýk karýnca öyle bir hale gelmiþti ki, adam "dur" deyince duruyor, "yürü" deyince yürüyor, "takla at" deyince takla atýyordu. Yani konuþmak dýþýnda adam ne derse onu yapýyordu. Cezaevinden çýkarken karýncayý boþ bir kibrit kutusuna koydu. Çýkar çýkmaz güzel bir lokantaya gitti, sipariþlerini verdi. Yemeðini beklerken "Þu garsona karýncamýn özelliklerini göstereyimde bir þaþýrtayým" diye düþünmüþ ve karýncayý çýkarýp masanýn üzerine koymuþtu. Garsonu çaðýrdý : - Bakar mýsýnýz ? - Buyrun beyefendi, diye adamýn yanýna gelince, adam parmaðý ile karýncayý iþaret ederek, - Þu karýncayý görüyor musun ? diyerek baþladýðý sözünün sonunu getirmeden, garson telaþla : - Özür dilerim beyfendi görmemiþtim, diyerek baþparmaðý ile karýncayý ezip, masayý siler.
|